Türkiye’de bina enerji uygulamalarına ilişkin mevcut sorunlar ve bu sorunların çözümüne yönelik öneriler
MAHMUT ÇOLAK – 2023
Özet
Türkiye’de Neredeyse Sıfır Enerji Binaları (NZEB) uygulamaları, enerji tasarrufu sağlama potansiyeli yüksek binalar olmasına rağmen yaygınlığı hala yeterince yüksek değildir. Bu durum, NZEB uygulamalarına ilişkin mevcut sorunların varlığını göstermektedir. Bu sorunlar, NZEB uygulamalarının yaygınlığını azaltan faktörler olarak değerlendirilebilir. Örneğin, NZEB projelerinin maliyetlerinin yüksek olması, eğitim ve bilgi eksikliği, düzenlemelerin ve yasal çerçevenin yetersiz olması, teknik destek eksikliği ve kültürel ve toplumsal direnç gibi faktörler NZEB uygulamalarının yaygınlığını azaltmaktadır. Bu sorunların çözümüne yönelik öneriler geliştirilerek, Türkiye’de NZEB uygulamalarının yaygınlığını artırmaya yönelik çalışmalar yapılabilir. Bu çalışmada, Türkiye’de NZEB uygulamalarına ilişkin mevcut sorunlar ve bu sorunların çözümüne yönelik öneriler ele alınmıştır.
Anahtar Kelimeler: Nseb, nzeb, enerji verimliliği, enerji performans yönetmeliği, nzeb sorunları
1.Giriş
Dünyada binalarda enerji tüketimi büyük bir endişe kaynağı seviyesindedir. Binaların bu enerji tüketiminin yaklaşık %40’ını oluşturduğu tahmin edilmektedir. Birincil enerji ve sera gazı emisyonlarının %36’sını da yine binalar kaynaklıdır (D’Agostinoa ve Marella, 2019). Bazı Üye Devletlerde bu pay %45’i bile aşarak inşaat sektörünü Avrupa’daki en büyük enerji kullanım sektörü haline getirmektedir
Şekil 1: Oluşan farklı NZEB tanımları. Kaynak: (D’Agostinoa ve Marella, 2019)
Green Paper, A 2030 İklim Ve Enerji Politikaları Çerçevesi çalışmasında yayınlanan Avrupa’daki devletlerin enerji hedefleri:
Binaların birincil enerji tüketimini 2020 yılına kadar %20 oranında azaltmayı, yenilenebilir enerji üretimini %20 artırmayı ve sera gazı emisyonlarını 1990 yılındaki seviyelere göre %20 azaltma hedeflerini içeren 2007 İklim ve Enerji paketinden sonra, 2030 İklim ve Enerji çerçevesi tarafından yeni ve daha büyük hedefler ortaya konmuştur. (2018)
Şekil 2: NSEB kavramını anlatan örnek resim. Kaynak: (ÇŞİDB, 2020)
Dünyada enerji kullanımı ve emisyon oranlarının data şekline getirildiği Avrupa’da enerji tüketimi ve verimlilik teknolojisi önlemleri kaynağına göre:
NZEB, sera gazı emisyonlarının 1990 seviyelerine göre %40 azaltılmasını, yenilenebilir enerjinin payını %27 ve enerji verimliliğindeki iyileşmeyi %27 ye çıkarılmasını hedeflemektedir. Son olarak, Avrupa Hedefi 2050, sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar 1990 seviyelerine kıyasla en az %80 oranında azaltmayı hedeflemektedir (al. D’Agostinoa, Cuniberti ve Bertoldi, 2017).
Şekil 3: Almanya’da binalardaki enerji verimi ve NZEB tarihsel gelişimi. Kaynak: (ÇŞİDB, 2020)
Türkiye’de Neredeyse Sıfır Enerji Binaları (NZEB) uygulamaları, enerji tasarrufu sağlama potansiyeli yüksek binalar olmasına rağmen yaygınlığı hala yeterince yüksek değildir. Bu durum, NZEB uygulamalarına ilişkin mevcut sorunların varlığını gösterir. Bu sorunların çözümüne yönelik öneriler geliştirilerek, Türkiye’de NZEB uygulamalarının yaygınlığını artırmaya yönelik çalışmalar yapılabilir. Bu çalışmada, Türkiye’de NZEB uygulamalarına ilişkin mevcut sorunlar ve bu sorunların çözümüne yönelik öneriler ele alınacaktır.
Nitel araştırma yöntemi ve Literatür taraması olan bu araştırmada;
Betimsel; NZEB kapsamında mevcut durumun araştırılması,
Bağıntısal; NZEB uygulamasında değişkenler arasındaki ilişki olup olmaması,
Nedensel karşılaştırma modeli; Değişkenlerin etkisiyle farklılaşma gösteren birden fazla ülkenin birbirleriyle karşılaştırılması. Ve son olarak istatiksel veriler kullanılarak Türkiye’de kapsamın uygulama etkilerinin araştırılması,
Evren ve Örneklem, Araştırmanın evreni, NZEB uygulamasını başlatan ülkeler ve NSEB kavramını belirleyen Türkiye olmuştur. Bu doğrultuda, örneklemi ise uluslararası boyutta NZEB projelendirilerek uygulanmış ve NSEB (neredeyse sıfır enerjili binalar) kavramını oluşturan Türkiye olmuştur.
2.1. Amaç ve Kapsam
Yapılan bu çalışmanın temel amacı, Türkiye’de neredeyse sıfır enerjili binaların durumunun analizini yapmak, ortaya çıkan veriler ışığında binayı neredeyse sıfır enerjili bina (NZEB) kapsamının yeterliğini değerlendirmek ve öneriler getirmektir. Çalışmada ilk olarak Dünyadaki enerji problemi tanımlanmış ve inşaat sektörü ile bağlantısı kurulmuştur. Sonraki aşamada ise, NZEB tanımının ardında mevcut sorunlar tanımlanmıştır. Ardından “sorunlara yönelik öngörülen öneriler sunulabilir mi?” sorusuna cevap aramak için öneriler kısmı yazılmıştır. Son olarak ise analizler sonucunda elde edilen bulgular irdelenerek yorumlanmış ve sonuç kısmı oluşturulmuştur.
Şekil 4: Makalenin akış diyagramı.
Çalışmanın strüktürü ve akış diyagramı şekil 4’de gösterilmiştir.
NZEB kapsamında mevcut sorunlar belirlenirken, bu kapsamında ortaya atıldığı EPBD (energy performance buildings directive) raporları incelenmiştir. “NZEB konusunda ilerleme kaydeden 8 Avrupa ülkesindeki mevcut binaların NZEB’e dönüştürülmesi safhasındaki engel ve zorluklar, “karar verme” ve “yenileme” süreci olarak ikiye ayrılmıştır” (Demir, Durak ve Yıldız, 2018). Sorunlar belirlenirken NZEB kapsamında ilerleme kaydeden ülkelerden İsviçre, Norveç, Polonyaba ve Almanya gibi ülekere bakıldığında;
Karar verme süreçlerinde genel olarak karşılaşılan engeller:
Teknik engeller, finansal engeller, sosyal engeller, çevresel/sağlıksal engeller, örgütsel ve yasal engeller gibi unsurlar gözlenmiştir (Demir, Durak ve Yıldız, 2018).
Ayırca uygulamaya 1970’lerde başlayan Almanya’nın da bu süreçte karşılaştığı sorunlar baz alınmıştır.
3.1. Maliyetlerin yüksek olması
NZEB projelerinin maliyetlerinin yüksek olması, binaların enerji tasarrufu sağlama potansiyelinin düşük olması gibi nedenlerle bu projelerin yaygınlığını azaltabilir. Enerji yatırımı yapmak isteyen yatırımcının yatırım sırasında karşılaşacağı maliyetler ile karşılaştığında, özellikle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının konutlarda Türkiye için “Yapılan hesaplamalarda kojenerasyon sistemlerinin, müstakil konut ve apartman binalarında ekonomik açıdan uygun olmadığı görülmüştür” (ÇŞİDB, 2020)
Bu sorunun çözümü için, NZEB projelerine yönelik finansal teşviklerin sağlanması ve maliyetlerin düşürülmesine yönelik öneriler geliştirilebilir.
3.2. Eğitim ve bilgi eksikliği
NZEB uygulamaları hakkında yeterli bilgi ve eğitim olmaması, bu uygulamaların yaygınlığını azaltabilir. Bu sorunun çözümü için, NZEB eğitimlerinin düzenlenmesi ve bu konuda bilgi verici web sitelerinin oluşturulması gibi öneriler geliştirilebilir.
3.3. Düzenlemelerin ve yasal çerçevenin yetersiz olması
Türkiye’de NZEB uygulamalarını teşvik eden yasal çerçevenin olmaması veya yetersiz olması, bu uygulamaların yaygınlığını azaltabilir. Bu sorunun çözümü için, NZEB uygulamalarını teşvik eden düzenlemelerin ve yasal çerçevenin oluşturulması gibi öneriler geliştirilebilir.
Şekil 5: Binalarda enerji performansı yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik. Kaynak: (Resmi Gazete, Sayı: 31755, 2022)
Ardından maddelere ek olarak çıkarılan, yine ekte görüldüğü üzere “Geçici Madde 6” da belirlenen gerekli; %10 enerji üretiminin %5’e çekildiği ve 2000 metrekare üzerindeki inşaatlarda geçerli kuralının, 5000 metrekareye 2025 yılına kadar değiştirildiği gözlemlenmektedir. Bu değişimin aşamalı NSEB yol haritası kapmasında yapıldığı düşünülmektedir.
3.4. Teknik destek eksikliği
NZEB uygulamalarının yaygınlığını azaltan bir diğer sorun, projelerin teknik desteğinin eksik olması olabilir. Bu sorunun çözümü için, NZEB projelerine yönelik teknik destek hizmetlerinin sağlanması gibi öneriler geliştirilebilir.
3.5. Kültürel ve toplumsal direnç
NZEB uygulamalarının yaygınlığını azaltan bir diğer sorun, toplumda bu uygulamalara karşı oluşabilecek kültürel ve toplumsal direnç olabilir. Bu sorunun çözümü için, NZEB uygulamaları hakkında toplumun bilinçlendirilmesi ve bu konuda farkındalık yaratılması gibi öneriler geliştirilebilir. Ayrıca, NZEB uygulamalarının yaygınlaştırılmasına katkıda bulunabilecek önemli paydaşların (örneğin inşaat sektöründeki şirketler, bina sahipleri ve yöneticileri) bu konuda eğitilmesi de bu sorunun çözümüne yardımcı olabilir.
3.6. Enerji verimliliği standartlarının belirlenmemiş olması
Türkiye’de NZEB uygulamalarının yaygınlığını azaltan bir diğer sorun, enerji verimliliği standartlarının belirlenmemiş olması olabilir. Bu sorunun çözümü için, NZEB uygulamalarına yönelik enerji verimliliği standartlarının belirlenmesi ve bu standartlara uygun binaların inşa edilmesine yönelik düzenlemelerin yapılması gibi öneriler geliştirilebilir.
3.7. Enerji üretim yöntemlerinin yetersiz olması
NZEB binaları, doğal kaynaklardan (örneğin güneşten) elde edilen enerjiyi kullanırlar. Ancak, Türkiye’de bu tip enerji üretim yöntemlerinin yeterince yaygın olmaması veya yetersiz olması, NZEB uygulamalarının yaygınlığını azaltabilir. Bu sorunun çözümü için, doğal kaynaklardan elde edilen enerji üretim yöntemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik öneriler geliştirilebilir.
Enerjili verimli binaların yaygınlaştırılması için aşağıdaki öneriler verilebilir:
Enerjili verimli binaların yapımında yenilikçi yapı malzemeleri ve teknolojilerin kullanılması: Enerjili verimli binaların yapımında yüksek maliyetleri nedeniyle tercih edilmeyebilir. Ancak bu maliyetlerin karşılığını enerji tasarrufu ve düşük bakım maliyetleri ile ödeyebilir. Bu nedenle enerjili verimli binaların yapımında yenilikçi yapı malzemeleri ve teknolojilerin kullanılması.
Enerjili verimli binaların yapımında uzman desteğinin sağlanması: Enerjili verimli binaların yapımında zorluklar ve önlemler bulunur. Bu nedenle enerjili verimli binaların yapımında deneyimli uzmanların desteğinin alınması gerekir. Bu uzmanlar, bu tip binaların yapımındaki zorlukları ve önlemlerini bilirler ve bu binaların yapımında deneyim sahibi oldukları için kolaylık sağlarlar.
Enerjili verimli binaların yapımı için kolaylaştırıcı önlemlerin alınması: Enerjili verimli binaların yapımı için yasal mevzuat ve kuralların belirlenmesi ve mevcut kuralların geliştirilmesi hatta geleceğe yönelik Avrupa’nın yaptığı gibi hedefler koyulması mümkünse bu hedeflerin gerçekçi olması gerekmektedir. Bu kurallara uygun binaların yapımında bilinçlendirme gerekir. Ayrıca bu tip binaların yapımı için vergi indirimleri ve diğer teşviklerin sağlanması da faydalı olabilir.
Enerjili verimli binaların faydalarının vatandaşlar tarafından bilinmesi: Enerjili verimli binaların yapımı için vatandaşların ilgisini çekmek ve onları bu tip binaları tercih etmeye teşvik etmek gerekir. Bu nedenle enerjili verimli binaların faydalarının vatandaşlar tarafından bilinmesi önemlidir. Bu faydalar arasında enerji tasarrufu, düşük bakım maliyetleri ve çevre dostu olma özelliği de taşır. Ayrıca, enerjili verimli binaların kullanımının yaygınlaştırılması, ülke ekonomisi için de olumlu bir etki yaratabilir. Örneğin, enerji tasarrufu sağlanarak daha düşük enerji faturaları ve düşük bakım maliyetleri sayesinde vatandaşların harcama gücü artabilir. Bu da ekonomik büyümeye katkıda bulunabilir. Ayrıca bu sayede enerjili verimli binaların yaygınlaştırılmasıyla, bu tip binalarda yaşayan veya çalışan insanların yaşam kalitesini artırmak da önemlidir.
Enerjili verimli binaların yaygınlaştırılması için son olarak, bu tip binaların yapımı ve kullanımının çevre dostu olması da önemlidir. Enerjili verimli binalar, enerji tasarrufu sağladıkları için daha az karbondioksit emisyonu yapar ve bu sayede hava kirliliğini azaltarak çevreye dost olurlar.
Ayrıca “İşletme sürecinde sürekli olarak binadaki mevcut tüketimlerin ölçülüp kontrol edilerek analiz edilmesi, yıllık verimlilik hedefleri konulması ve bunları gerçekleştirmek için çalışmalar yapılması gerekir (ÇŞİDB, 2020)”.
Bununla birlikte, gelecekteki politikalarda birçok konunun dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. Ülkeler, yapı sektöründen kaynaklanan potansiyel enerji tasarruflarından yararlanmak için bu kapsamda oluşması gereken belirli yaklaşımları daha fazla benimsemelidir.
Binalarda enerji verimliliğinin arttırılması, enerji tüketimini azaltmak ve yenilenebilir enerjinin üretimi artırmak için büyük bir fırsat sunmaktadır. Binalar, Avrupa ve Ülkemizde 2020 ve 2030 iklim ve enerji hedeflerinin içerisinde yer almaktadır. İnşaat sektörü, iklim değişikliğinin azaltılmasına katkıda bulunabilir, aynı zamanda sera gazı emisyonunun azalmasında ve maliyetlerin düşürülmesinde etkili olur. Ayrıca enerji düzeyinin iyileştirilmesi gibi de birçok başka fayda sağlayabilir.
Bu çalışma öncelikle, enerji tüketiminin ve doğurduğu sonuçların önemini vurguladıktan sonra, Avrupa’da EPBD üye ülkelerin ve ülkemizin de kabul gördüğü NZEB kavramının oluşmasını ve tanımlarını anlatmaktadır. Ardından, NSEB kapsamında planlanan uygulamaların yorumlanabilmesi adına Çevre ve Şehircilik Bakanlığının paylaştığı “Sektörlere göre nihai enerji tüketimi” verileri incelenmiştir. Son olarak ise, NSEB stratejileri için oluşturulan ve revize edilen “Binalarda enerji performansı yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik” incelenmiştir.
Ardından çıkarım olarak:
Türkiye’de belirlenen “neredeyse sıfır enerjili binalar” kavramı, günümüzde dünya genelinde oldukça popüler olan ve enerji tasarrufu sağlamayı amaçlayan bir yapı tasarım kriteridir. Bu tip binalar, kendilerini doğal kaynaklardan yerinde veya yakınında yeterli miktarda enerji sağlayacak şekilde tasarlandıklarından, neredeyse hiç enerji harcamadan işlev görebilirler.
“Neredeyse sıfır enerjili binalar”, öncelikle ısıtma, soğutma ve ilave enerji ihtiyaçlarını karşılamak için doğal kaynaklardan yararlanmayı hedefler. Bu kaynaklar arasında güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, biyokütle enerjisi ve jeotermal enerji gibi alternatif enerji kaynakları bulunur. Bu tip binalarda, enerji tasarrufu sağlamak için ayrıca izolasyon, enerji verimli aydınlatma ve elektrikli ev aletleri gibi özellikler de kullanılır.
“Neredeyse sıfır enerjili binalar”, yapı tasarımı açısından oldukça ileri bir seviyeye sahiptir ve bu nedenle yüksek maliyetlerle birlikte gelir. Ancak uzun vadede bu yüksek maliyetlerin karşılığını enerji tasarrufu ve düşük bakım maliyetleri ile ödeyebilir. Ayrıca bu tip binalar, çevre dostu bir yapı tasarımı olmaları nedeniyle de dünya genelinde popüler hale gelmiştir.
Bu tip binaların Türkiye’de belirlenmesi, ülkenin enerji tasarrufu ve çevre dostu yapı tasarımına olan ilgisinin ve oluşan zorunlu gereksinimin bir göstergesidir. Türkiye’de bu tip binaların yaygınlaşması, ülkenin enerji verimliliğini artıracak ve aynı zamanda çevreye daha az zarar vermesini sağlayacaktır. Bu nedenle Türkiye’de “neredeyse sıfır enerjili binalar” kavramının benimsenmesi önemlidir.
Neredeyse sıfır enerjili binalar kavramının benimsenmesi, Türkiye’de yapı tasarımı alanında da yeniliklere ve ilerlemelerin gerçekleşmesine neden olacaktır. Bu tip binaların yapılması için öncelikle mevcut binaların enerji verimliliğini artırmayı hedefleyen yenilikçi yapı malzemeleri ve teknolojilerin kullanılması gerekir. Bu nedenle Türkiye’de bu alanda çalışan firmalar ve müteahhitler, bu konuda dünya genelindeki gelişmeleri takip etmeli ve kendilerini sürekli geliştirmelidir.
Ayrıca “neredeyse sıfır enerjili binalar” konusunda Türkiye’de yeterli bilgi ve deneyim birikimine sahip olan uzmanların da desteklenmesi gerekmektedir. Bu uzmanlar, bu tip binaların yapımındaki zorlukları ve önlemlerini iyi bilir ve bu binaların yapımında deneyim sahibidir. Bu nedenle Türkiye’de “neredeyse sıfır enerjili binalar” kavramının benimsenmesi için bu uzmanlardan destek alınması önemlidir.
Neredeyse sıfır enerjili binalar kavramının benimsenmesi ve yaygınlaştırılması, Türkiye’de enerji kullanımı açısından da önemlidir. Bu tip binaların yapılması, ülkenin enerji tüketimini azaltacak ve aynı zamanda ülkeye dışarıdan enerji ithalatına ihtiyaç duyulmasını azaltacaktır. Bu nedenle Türkiye’de “neredeyse sıfır enerjili binalar” kavramının benimsenmesi, ülkenin enerji güvenliğini de artıracaktır.
Son yıllarda artan enerji maliyetleri dünyayı yenilenebilir enerjiden daha fazla yararlanmaya yönelttiği için ve iklim değişikliğinin de etkilerini azaltma amacıyla atılan adımlar Türkiye’de de hız kazandı. Önümüzdeki yıllarda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının bu konudaki yeni projeleri hayata geçireceği düşünülmektedir. (haber, 2022)
Sonuç olarak, Türkiye’de “neredeyse sıfır enerjili binalar” kavramının benimsenmesi önemlidir. Bu tip binalar, çevre dostu bir yapı tasarımı olmaları nedeniyle dünya genelinde popüler hale gelmiştir ve Türkiye için de önemli avantajlar sağlayacaktır. Bu nedenle Türkiye’de bu tip binaların yapımına destek olacak yatırım teşviklerinde bulunmalı ve artırılmalıdır.
KAYNAKÇA
Başbakanlık, T.C RESMİ GAZETE sayı: 31755 (2022, 02 19). Binalarda enerji performansı yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik. Sayı: 31755. Ankara, T.C.: Başbakanlık Basımevi.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlğı (2020). NZEB İÇİN REHBER KİTAP. ANKARA: ÇŞİBD.
D’Agostinoa, D., & Mazzarella, L. (2019). Whas is a Nearly Zero Energy Buildibg? Overview, implementation and comparison of definitions. Journal of Building Engineering, 200-212.
DeliaD’Agostino, & BarbaraCuniberti, P. (2017). Energy consumption and efficiency technology measures in European non-residential buildings. Energy and Buildings, 72-86.
European, C. (2013, 03 27). GREEN PAPER, A 2030 framework for climate and energy policies. 18.12.2022 2022 tarihinde https://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=COM:2013:0169:FIN:en:PDF. adresinden alındı
European, C. (2018). Energy performance of buildings directive. 12 18, 2022 tarihinde https://energy.ec.europa.eu/topics/energy-efficiency/energy-efficient-buildings/energy-performance-buildings-directive_en. adresinden alındı
KORHAN DEMİR, Ş. D. (2018, 12 1). Yaklaşık Sıfır Enerjili Bina Uygulamalarında Karşılaşılan Engel ve Zorluklara Genel Bir Bakış. ENERJİ VE ÇEVRE DÜNYASI DERGİSİ 146. SAYI, s. 34-38.
KURUM, M. (2022, 2 12). İnşaat sektörüne ‘yenilenebilir enerji’ şartı geliyor. ensonhaber: https://www.ensonhaber.com/ic-haber/insaat-sektorune-yenilenebilir-enerji-sarti-geliyor adresinden alındı