Enerji Performans Yönetmeliğinin Değerlendirilmesi

NZEB ve NSEB KAVRAMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI ve BU KAPSAMDA GETİRİLEN YÖNETMELİĞİN DEĞERLENDİRİLMESİ

MAHMUT ÇOLAK – 2023

Özet

Bu çalışma, Türkiye’de binalarda enerji tasarrufu oluşturmak amacıyla belirlenen “Neredeyse Sıfır Enerjili Bina” (NSEB) kavramının Avrupa’daki “Nearly Zero Energy Buildings” (NZEB) kavramıyla karşılaştırılması yapılmıştır. “Binaların dünyada %40 nihai enerjiyi tükettikleri ve sera gazının yaklaşık %36‘sını oluşturduğu” için, yapılan kalkınma çalışmalarında binalarda ki enerji kullanımı oldukça önemlidir. Özellikle, Türkiye’de de inşaat sektörünün yüksek enerji kullanımı nedeniyle, enerji verimliliğinin artırılması ve binaların enerji tasarrufu amacıyla belirli ölçekteki binalarda enerji üretme mecburiyetinin getirilmesi planlanmaktadır. Türkiye’de bu kapsam da uygulanan, “Enerji Performans Yönetmeliği” ‘nin değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu çalışma ayrıca, hedeflenen çalışmaların enerji verimliliği, alınan kararların hedefleri, uygulama kolaylıkları ve inşaatın sarfedilen enerjisinin azaltılması için hedeflenen tedbirlerin önemini vurgulamaktadır ve alınan mevzuat kararlarının daha kapsamlı olması gerektiğine öneriler getirip, işaret etmektedir.

 

Anahtar Kelimeler: Nseb, nzeb, enerji performans yönetmeliği, türkiye’de sürdürülebilirlik, bina enerji performansı direktifi


Abstract

This study the concept of “Nearly Zero Energy Buildings” (NZEB) in Europe with the “Neredeyse Sıfır Enerjili Bina” (NSEB) concept in Turkey, aimed at creating energy savings in buildings. Buildings worldwide consume 40% of final energy and account for approximately 36% of greenhouse gas emissions, so energy efficiency in building usage is very important, particularly in the construction industry in Turkey, where high energy consumption is an issue. Therefore, energy efficiency and energy savings in specific scale buildings with the added requirement of energy production are planned in Turkey. This study also evaluates the “Enerji Performans Yönetmeliği” implemented in Turkey and highlights the importance of energy efficiency in targeted efforts, the goals of the decisions made, ease of implementation, and measures aimed at reducing energy consumption in construction. It also suggests that more comprehensive legislation is needed and points out recommendations..

Keywords: Nseb, nzeb, energy performance regulation, sustainability in turkey, energy performance building directive

  

1.Giriş

Avrupa’da binalarda enerji tüketimi büyük bir endişe kaynağı seviyesindedir. Binaların bu enerji tüketiminin yaklaşık %40’ını oluşturduğu tahmin edilmektedir. Birincil enerji ve sera gazı emisyonlarının %36’sını da yine binalar kaynaklıdır (D’Agostinoa 1). Bazı Üye Devletlerde bu pay %45’i bile aşarak inşaat sektörünü Avrupa’daki en büyük enerji kullanım sektörü haline getirmektedir.

Green Paper, A 2030 İklim Ve Enerji Politikaları Çerçevesi çalışmasında yayınlanan Avrupa’daki devletlerin enerji hedefleri:

Binaların birincil enerji tüketimini 2020 yılına kadar %20 oranında azaltmayı, yenilenebilir enerji üretimini %20 artırmayı ve sera gazı emisyonlarını 1990 yılındaki seviyelere göre %20 azaltma hedeflerini içeren 2007 İklim ve Enerji paketinden sonra, 2030 İklim ve Enerji çerçevesi tarafından yeni ve daha büyük hedefler ortaya konmuştur. (3-5)

Dünyada enerji kullanımı ve emisyon oranlarının data şekline getirildiği Odyssee-Mure kaynağına göre:

NZEB, sera gazı emisyonlarının 1990 seviyelerine göre %40 azaltılmasını, yenilenebilir enerjinin payını    %27 ve enerji verimliliğindeki iyileşmeyi %27 ye çıkarılmasını hedeflemektedir. Son olarak, Avrupa Hedefi 2050, sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar 1990 seviyelerine kıyasla en az %80 oranında azaltmayı hedeflemektedir (al.y. D’Agostinoa).

Avrupa’da alınan yeni kararlar, son on yılda enerji kullanımı tasarrufunu teşvik etmek için teknik ve düzenleyici önlemler getirmiştir. Bunların uygulanması, Avrupa’da binalarda tasarruf artışı sağlamıştır. (Şekil 1a, Şekil 1b).

Şekil 1(a) : Avrupa düzeyinde birincil enerji tüketimi ve             Şekil 1(b) : Avrupa düzeyinde nihai tüketim ve hedefler. hedefler kaynak: (Eurostat)                                                            kaynak: (Eurostat)

Tablolarda geçen birincil enerji tüketimi verileri; petrol, doğal gaz, kömür, odun gibi doğrudan tüketilebilen ve herhangi bir enerji dönüşümüne girmemiş enerji kaynaklarıdır. Nihai enerji tüketimi ise; toplam enerji kullanımında, tüketiciye ulaştırılan enerjiyi kapsar. Sektörlerdeki enerji tüketiminin toplamı olarak hesaplanır. Bunlar, sanayi, ulaşım, hizmet sektörü ve tarımı kapsamaktadır.

Binalarda enerji tüketiminin azaltılması, gelecekteki iklim problemlerinin çözümü ve enerji hedeflerine ulaşılması dünyanın önemli bir hedefidir. Bu Çalışma Avrupa ve ülkemizin NZEB kararlarını aldığı ve uygulamayı hedeflediği direktife (EPBD) üye devletlerin (NZEB) tanımına ve ülkemizde belirlenen (NSEB) tanımının karşılaştırılmasına, bu kapsamda belirleyici çalışmalara ve uygulamaya geçirilen yönetmeliğe odaklanmaktadır. Bu terimin farklı yorumlarda ele alındığı görüldüğünden tanımların karşılaştırılması ve alınan kararların incelenmesi hedeflenmiştir.

2. Araştırmanın Yöntemi

Nitel araştırma yöntemlerinden literatür taraması olan bu araştırmada,

Deneysel; istatiksel veriler kullanılarak AB ve EU uygulama etkilerinin araştırılması, Betimsel; NZEB kapsamında mevcut durumun araştırıması,

Bağıntısal; NZEB uygulamasında değişkenler arasındaki ilişki olup olmaması,

Nedensel karşılaştırma modeli; Değişkenlerin etkisiyle farklılaşma gösteren birden fazla ülkenin birbirleriyle karşılaştırılması.

Kapsamında, NZEB uygulamasını başlatan ülkeler ve NSEB kavramını belirleyen Türkiye hakkında yerli ve yabancı literatür taranmıştır. Ayrıca bu doğrultuda örneklem  incelemesi yapılırken , uluslararası boyutta NZEB projelendirilerek uygulanmış ve EPDB (Energy performance of buildings directive) üyesi ülkeler ve yine Türkiye olmuştur.

2.1. Amaç ve Kapsam

 Avrupa’daki ve Türkiye’deki Nearly Zero Energy Buildings (NZEB ve NSEB) kavramlarını karşılaştırmak ve Türkiye’de uygulanan Enerji Yönetmeliği’ni değerlendirmektir. Bu makalede, binalarda enerji kullanımının önemi vurgulanmıştır. Kapsam olarak Türkiye’de enerji verimliliğinin artırılması için önerilen çalışmalar, alınan kararlar ve enerji sarfiyatını azaltmak için hedeflenen tedbirler değerlendirilir. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve Bina Enerji Performansı Direktifi gibi konulara da değinilerek, alınan mevzuat kararlarının daha kapsamlı olmasının gerektiği vurgulanır.

3. Konuyla İlgili Mevcut Çalışmalar

Çalışmamda öncelikle NZEB kavramının tanımının ve uygulamasının planlamasının aktarılmasında, Avrupa ve EPBD üye bazı devletlerin çalışmalarını incelemek için Delia D’Agostino’nun, “Assessment of the progress towards the establishment of definitions of nearly zero energy buildings (nZEBs) in European member States” [Avrupa üye devletlerinde neredeyse sıfır enerjili binaların (nZEB’ler) tanımlarının oluşturulmasına yönelik ilerlemenin değerlendirilmesi] çalışmasını, ve  EPBD (Binalar için enerji performansı direktifi) incelenmiştir.

Daha sonra tanımların karşılaştırılmasının yapılması için Delia D’Agostinoa ve Livio Mazzarella’nın, “What is a Nearly zero energy building? Overview, implementation and comparison of definitions” (Neredeyse sıfır enerjili bina nedir? Tanımlara genel bakış, uygulama ve karşılaştırma) kaynağındaki tablolara ve bazı açıklamalara atıf yapılmıştır.

Türkiye’deki çalışmaların belirlenmesi ve alınan kararların ne kapsamda alındığını görmek için GIZ (Uluslararası İşbirliği Topluluğu) koordinatörlüğünde ve Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte yürütülen, finansmanı Federal Alman Bakanlığı’nca yapılan; Türkiye’deki Kamu Binalarında Enerji Verimliliği programı kapsamında yayınlanan “Neredeyse sıfır enerjili binalar (NSEB) için rehber kitap” incelenmiştir.

NSEB kapsamı belirlendikten sonra, uygulamada enerji ihtiyacına hangi kapsamda cevap verilmelidir? sorusunun değerlendirilmesi için T.C Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın paylaştığı “Sektörlere Göre Nihai Enerji Tüketimi” data verileri incelenmiştir.

Son olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 19.02.2022 günü Resmi Gazete’de 31755 sayılı, yayınlanan NSEB kapsamındaki “Binalarda enerji performansı yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik” incelenip eleştiri yapılmıştır.

3.1. Binalarda Enerji Tüketiminin Dağılımı

Avrupa’da yaklaşık 25 milyar metrekare yapı için potansiyel kullanıma uygun zemin alanı vardır. Avrupa Üye Devletlerindeki toplam bina stoklarına ilişkin veriler, (Şekil 2) de gösterilmiştir.

Şekil 2: Avrupa Üye Devletlerindeki toplam stok. Kaynak: (D’Agostinoa 2)

Mevcut stoğun enerji tüketimine ilişkin veriler, enerji tasarrufu olanağının, bina kabuğu yalıtımı eksikliği ile eski bina stoğu ile ilişkilendirilmektedir. Avrupa ve diğer ülkeler arasındaki farklı enerji tüketiminin karşılaştırması (Şekil 3)’te gösterilmiştir.

Şekil 3: Farklı ülkelerde konut sektörü için iletim, petrol, odun, elektrik, gaz ve nihai tüketim. Kaynak: (D’Agostinoa 2)

Şekil 3’te gösterildiği gibi, Avrupa’da enerji tüketimi yüksektir. Enerji nihai kullanımında konut tüketiminin yaklaşık %70’inden sorumlu olan alan ısınmadır. Fosil yakıtlar, konut sektöründe yer alan ısıtma tüketiminin %37’sini temsil etmektedir. Isıtma, Avustralya (%62) ve ABD’de (%43) de toplam enerji tüketiminin büyük bir bölümünü oluşturmaktadır.

Şekil 4 (a): Nihai enerji tüketiminde konut ve konut dışı binaların payı. Kaynak: (D’Agostinoa 3)

Konut dışı binalar, konutlara kıyasla Avrupa bina stoğunun ortalama %25’lik tüketimini oluşturmaktadır. (Şekil 4a), Avrupa’nın nihai enerji tüketiminde konut ve konut dışı binaların payını göstermektedir.

Şekil 4 (b): Konut ve konut dışı binaların, taban alanları dağılımı. Kaynak: (European Comission)

Şekil (4b)’de ise Avrupa’da konut ve konut dışı binaların dağılımları görülmektedir. Tüm Üye Devletlerde, taban alanının çoğunluğu konut binalarından oluşmaktadır. Dağılım; Slovakya, Hollanda ve Avusturya’da yaklaşık %60 fakat Kıbrıs, Malta ve İtalya’nın güney ülkelerinde %85’in üzerine çıkarak önemli bir orana sahiptir. Buradan yola çıkarak enerji kullanımlarındaki yakınlığa bir ters orantı gözlemlenmiştir.

3.2. Tanımlar

Mevcut EPBD direktifleri ile uygulamaya başlayan ülkelerde, enerji ihtiyacı üzerine analizler yapılıp farklı tanımlar oluşturulmuştur. Türkiye’de NZEB tanımının NSEB tanımıyla değiştirilmesi de buna örnek gösterilebilir.

Şekil 5: Oluşan farklı NZEB tanımları. Kaynak: (D’Agostinoa 5)

Mevcut ihtiyaçların ülkelerdeki hatta ülkelerin bölgelerindeki farklı enerji ihtiyaçları gibi unsurlar nedeniyle bu tanım farklılıkları ortaya çıkmaktadır. (Şekil 5) te ise bu farklılığın ortaya çıkardığı tanımlar ve açıklamalarının tablolaştırılmış hali görülmektedir.

3.1. Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar İçin Rehber Kitap’ın İncelenmesi

 

Çalışmanın amacı, Türkiye’de binalar için enerji performansını iyileştirme hedefleri doğrultusunda neredeyse sıfır enerjili binalar (NSEB) uygulamasına yönelik bilgi sağlamaktır.

“Çalışma, Türkiye’deki kamu binalarının enerji tüketiminin ve dolayısıyla, sera gazı emisyonlarının azaltılmasına katkıda bulunmak amacıyla GIZ koordinatörlüğünde ve T. C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB) ortaklığında yürütülen, Federal Alman Bakanlığı tarafından finanse edilen, Türkiye’deki Kamu Binalarında Enerji Verimliliği” programı kapsamında tamamlanmıştır” (ÇŞİDB, NSEB rehber kitap 6).

3.1.1. Uygulamanın ilkeleri

 Neredeyse sıfır enerjili binalar (NSEB) için rehber kitapta, enerji tüketiminin aza indirgenmesi ve inşaat sektöründe kaynaklardan yenilenebilir enerji kullanımı, Avrupa’nın enerji kullanımını ve sera gaz emisyonlarını düşürmek için önemli olduğu belirtilmektedir. Ayrıca yapı sektörünün, Avrupa Birliği ve BM’nin Sürdürülebilir kalkınma hedefine (20/20/20) yönelik ulaşmada kilit rollerinden biri olarak belirtilmiştir. Ardından yine Birleşmiş Milletler, Gündem 2030  adı altında belirtilen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefinin (SDG) büyük bir kısmı  yapı sektörünü ilgilendirdiği için ilkeler bu kapsamda çerçevelenmiştir. Hedef ilke olarak ise 2050 tarihine gelindiğinde, binalarda net 0 enerji kullanımı belirlenmiştir.

3.1.2. NSEB kavramının tanımı

NSEB’ler genellikle, enerji ihtiyacını telafi etmek için yenilenebilir enerji üreten, enerji verimliliği yüksek olan binalar olarak kabul edilmektedir. NSEB konseptini ülkemiz, Avrupa Parlamentosu Binaların Enerji Performansı Direktifi’nden (EPBD) almıştır. Mevcut hedef 31 Aralık 2020 tarihinden itibaren inşa edilmesi planlanan ve ısınması, soğutulması vb. enerji gereksinimlerinin karşılanırken, binaların NSEB kapsamında tasarlanması gerektiğidir.

Alınan kapsamdaki bazı hedefler;

Çalışmada enerji performansı tanımlanırken; “Binanın ısıtma, soğutma, havalandırma, sıcak su ve aydınlatma ve diğer teknik bina sistemleri için enerji talebini karşılamak için gereken enerji miktarının yeterliliği olarak tanımlanmaktadır. Enerji performansının hesaplanması, ısıtma ve soğutma için nihai enerji ihtiyaçlarının hesaplanmasıyla başlar ve net birincil enerji hesaplaması ile sona erer” (ÇŞİDB, NSEB için Rehber Kitap 7).

3.1.3. Mevcut NSEB yol haritalarına genel bakış

 Çalışmanın bu kısmında  Avrupa’da ki uygulanan NZEB yöntemlerinin incelenmesi ve ardından belirlenen yol haritası incelenmiştir. Ardından yapılan çıkarımlar ve ülkemizde uygulanan benzer stratejiler karşılaştırılmıştır.

Şekil 6: AB NZEB yol haritası kaynak: (ÇŞİDB, NSEB için Rehber Kitap 8)

Şekil 7: AB ülkelerinin 5 adımdaki genel ilerleyişi Kaynak: (ÇŞİDB, NSEB için Rehber Kitap 9)

Şekil 8: AB ülkelerinin 2012-2020 arasında genel ilerleyişi ve Türkiye ile ilişki kaynak: (ÇŞİDB, NSEB için Rehber Kitap 9)

(ŞEKİL 8) Yukarıda belirtilen tabloda uygulamanın net kararlarının ve uygulanması planlanan aşamalı tedbir ve yönetmeliklerin zamanla oluşması gerektiği ve Türkiye’de bu kapsamda alınan benzer kararlar aldığı aktarılmıştır.

Şekil 9: Türkiye’deki iklim bölge tiplerine yakın özelliklerde ki ülkelerin, enerji ihtiyaçlarının karşılaştırması. Kaynak: (ÇŞİDB, NSEB için Rehber Kitap 11)

Şekil 10: Almanya’da binalardaki enerji verimi ve NZEB tarihsel gelişimi. Kaynak: (ÇŞİDB, NSEB için Rehber Kitap 12)

Şekil 9 ve şekil 10’da benzer iklim özelliklerindeki ülkelerin uygulamaları ve Almanya’nın enerji verimliliği kapsamında yaptığı uygulamaların kronolojik aşamaları gösterilmiştir. Benzerlikleri detaylandırılmış ve ardından Türkiye’nin bu kapsamda aldığı önlemler ve koyduğu enerji hedeflerinin zamanla netleşeceği aktarılmıştır.

3.1.4. NSEB sınırları belirlenirken kullanılan yöntem

 Belirlenen kararlar doğrultusunda Türkiye’nin kendi NZEB tanımını yani NSEB tanımını oluşturulması için mevcut durumun analiz edilip, ihtiyaca yönelik bir planlama yapılması gerekmektedir. Bu sebeple daha farklı bir isimlendirme ile çözüme gidilmek amaçlanmıştır. Bu kapsamda kullanılacak veriler oluşturulurken TÜİK’ ten alınan veriler kullanılmış ve bu verilerin, İBEP-TR yazılımı ile analizleri yapılmıştır.

Örneklem oluşturulurken ise farklı iklim bölgelerinden İzmir (1. İklim Bölgesi), İstanbul (2. İklim Bölgesi), Ankara (3. İklim Bölgesi) ve Erzurum (4. İklim Bölgesi) olarak ş daha sonra 81 il için ayrı ayrı verilerin;

Olarak ortalama bina tipolojileri referans alınmıştır.

Sonrasında aşamalı olarak planlanan seçim ve uygulanacak yöntemler şekil 11’de gösterilmiştir.

Şekil 11: Türkiye’de NSEB tanımı geliştirilmesi için hedeflenen çalışma yöntemi ve aşamaları. Kaynak: (ÇŞİDB, NSEB için Rehber Kitap 14)

Belirlenen çalışma içerisinde bina tipolojilerinin farklı ihtiyaçları için için bina kabuğu çeşitleri ve seçilecek mekanik sistemlerin özelliklerinin belirlenmesinde, NSEB kapsamında enerji ihtiyaçları ve  tüketimlerinin belirlenmesinde büyük bir etkisi vardır. Bu hesaplamalarda kullanılan yöntemlerin ve oluşturulan akış şeması Şekil 12 ve Şekil 13’de verilmektedir.

Şekil 12 : Hesaplama yönteminde girdiler ve enerji             Şekil 13 : Bina net enerji hesaplaması yöntemi basitleştirilmiş

dengesi arasındaki ilişki kaynak:                                           gösterimi kaynak: (ÇŞİDB, NSEB için Rehber Kitap 16)

(ÇŞİDB, NSEB için Rehber Kitap 15)

3.1.5. Bina tipolojileri ve özellikleri

 Yine BEP-TR yazılımıyla yapılan net enerji hesabı, iklim bölgelerinin birer temsilcisi olarak belirlenen; İzmir (1. İklim Bölgesi), İstanbul (2. İklim Bölgesi), Ankara (3. İklim Bölgesi) ve Erzurum (4.İklim Bölgesi) illerinde, ardından 81 il için ayrı ayrı olmak üzere:

Bina tipolojileri dahil edilerek hesaplanmıştır. Bu hesaplamalarda, yine TÜİK verileri kullanılarak belirlenmiş ortalama bina tipolojileri kullanılmıştır.

Şekil 14: Türkiye’de bina tipolojilerinin ve alan-cephe özelliklerinin dağılımı. Kaynak: (ÇŞİDB, NSEB için Rehber Kitap 17)

Türkiye’de beş bina tipolojisi temsili belirlendikten sonra verilen ortalama yapı geometrileri, bu yapıların mekanik sistem özellikleriyle bina kabuğu özellikleri de dikkate alınarak detaylandırılmıştır. Her ayrı iklim bölgesi için farklı senaryolar oluşturulup bu senaryolarla birlikte optimum enerji sevileri belirlenmiştir.

3.1.6. Yenilenebilir enerji ve maliyet

 Çalışmanın bu kısmında NSEB tanımında gereken enerji talebi doğrultusunda bir optimizasyonun yanında Minimum Yenilenebilir Enerji Yüzdesi tanımının gerekliliği oluşmaktadır. Bu sebeple, yenilenebilir enerji için PV (fotovoltaik) paneller, ısı pompası ve güneş kollektörleri vb. aktif sistemler düşünülerek bina özellikleri dahilinde hesaplamalar yapılmıştır. Kojenerasyon sistemleri de ayrı olarak hesaplamaya dahil edilmiştir.

NSEB, ülkemizde yapı sektöründe, ısıtma ve soğutma ihtiyaçları ile bu ihtiyaçlara ilave olarak sektörlerin mevcut durumları göz önüne getirilerek, uygulamada gerçekçi ve optimum ilk yatırım maliyeti olacak şekilde belirlenmiştir. Binaların kullanıcı sayıları, konumları ve tasarım faktörleri sebepleriyle yaşanılması mümkün performans sorunlarını azaltmak ve NSEB kapsamında belirlenen hedeflere ulaşmak için faydalı olacaktır.

Bunların yanında yapılan enerji verimliliği çalışmalarında, “Yapılan hesaplamalarda NSEB dönüşümlerin ve kojenerasyon sistemlerinin, müstakil konut ve apartman binalarında ekonomik açıdan uygun olmadığı görülmüştür” (ÇŞİDB, NSEB için Rehber Kitap 22).

Sonuç olarak denilmelidir ki, NZEB tanımı genel bir kavramdır. Ve bu kavram sonrasında iklim, bina tipolojisi vb. etkiler düşünülerek farklılık gösterebilir.

3.1.7. Çalışmanın kabulleri ve dikkat edilecek hususlar

 Türkiye’de, bölgelerde iklim farklılıkları nedeniyle NSEB kavramının tanımını sabit bir enerji tüketim ve ihtiyaç değerlerinden belirlenemeyeceği öngörülmüştür. Ülkemizde ortalama enerji kullanım değerleri incelendiğinde, iklim bölgelerinin 1. ve 2. bölgeleri daha aşağıda kalırken, bu kullanım 3. ve 4. bölgelere geçildiğinde büyük artış gözlemlenmektedir. Bölgelerinde aralarında, ısıtma ve soğutma gibi farklı enerji ihtiyaçları oluşabilir. Örnek olarak veriler doğrultusunda 4. İklim bölgesinde soğutmaya yönelik ihtiyaç azdır, ancak bu bölgenin ısınma ihtiyacı daha fazladır. Ancak 1. İklim bölgesinde ise ısınmaya yönelik ihtiyaç azdır, ancak bu bölgenin de soğutma ihtiyacı daha fazladır.

NSEB, ülkemizde yapı sektöründe, ısıtma ve soğutma ihtiyaçları ile bu ihtiyaçlara ilave olarak sektörlerin mevcut durumları göz önüne getirilerek, uygulamada gerçekçi ve optimum ilk yatırım maliyeti olacak şekilde belirlenmiştir. Binaların kullanıcı sayıları, konumları ve tasarım faktörleri sebepleriyle yaşanılması mümkün performans sorunlarını azaltmak ve NSEB kapsamında belirlenen hedeflere ulaşmak için faydalı olacaktır.

Bunların yanında yapılan enerji verimliliği çalışmalarında, “Yapılan hesaplamalarda NSEB dönüşümlerin ve kojenerasyon sistemlerinin, müstakil konut ve apartman binalarında ekonomik açıdan uygun olmadığı görülmüştür” (ÇŞİDB, NSEB için Rehber Kitap 22).

Sonuç olarak denilmelidir ki, NZEB tanımı genel bir kavramdır. Ve bu kavram sonrasında iklim, bina tipolojisi vb. etkiler düşünülerek farklılık gösterebilir.

3.2. Sektörlere göre nihai enerji tüketimi

 NSEB kapsamında belirlenen uygulamaların değerlendirilebilmesi için, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınladığı sektördeki 2019 yılına kadar olan Türkiye’deki nihai enerji kullanımının dağılımı incelenmiştir.

“Nihai enerji tüketimi, tüm enerji kullanımları için nihai tüketicinin kapısına kadar ulaştırılan enerjiyi kapsar. Tüm sektörlerdeki nihai enerji tüketiminin toplamı olarak hesaplanır. Bunlar, sanayi, ulaşım, hane halkı, hizmet sektörü ve tarımı kapsamaktadır” (ÇŞİDB, Nihai enerji tüketim raporu).

2019 yılında Türkiye’de sektörlerdeki, toplam nihai enerji tüketiminde, 1990 yılındaki tüketime göre %2 oranında, 2005 yılındaki tüketime göre %5 oranında artmıştır. 2018 yılına kıyasla %0,6 oranında artış göstermiştir ve  110,649 Mtep(Ton eşdeğer petrol) belirlenmiştir. Türkiye’de enerji tüketiminde gerçekleşen artışlar, ekonomi ile ilişkilendirilebilir, fakat gelişme olarak tanımlamak için enerji kullanım yoğunluğunun da düşmesi gerekmektedir. Örnek olarak; “AB-28 ülkelerinde, verimlilik artışına bağlı olarak, 2019 yılı verilerine göre son 10 yılda nihai enerji tüketimi %0,2 oranında azalmıştır” (ÇŞİDB, Nihai enerji tüketim raporu).

2019 yılına gelindiğinde ise Türkiye’de oluşan nihai enerji tüketimindeki en büyük payı mesken ve hizmetler sektörü (% 2,6) ve sanayi (% 1,4) almış , bu verileri ulaştırma  (% 0,3) ve tarım-hayvancılık (% 4,3) takip etmiştir. Enerji dışı tüketim payı ise %6,5’dir.

Şekil 16: Yıllara göre sektörlerdeki nihai enerji tüketimi (Mtep). Kaynak: (al.y. ÇŞİDB)

 

Avrupa Birliği ile karşılaştırma yapacak olursak, AB-28 ülkelerinde 2019 yılında en fazla payı (% 7,2) ile konut ve hizmetler alırken, bunu sırasıyla %6 ile ulaştırma, %5 ile sanayi, %2,7 ile tarım-hayvancılık sektörü takip etmiştir. Enerji dışı tüketimin payı ise %8,5’tir.

Şekil 17: Yıllara göre sektörlerde (net) elektrik enerjisi tüketimi (Mtep). Kaynak: (al.y. ÇŞİDB) 

Ülkemizde 2019’da sektörlerdeki elektrik enerjisi net tüketimi, 1990’a göre %449 oranıyla, 2005’e göre %98 oranıyla artmıştır. 2018’e göre ise %0,4 oranıyla  azalarak 257,3 Twh (Terawatt / saat) olmuştur. 2019’da Türkiye, elektrik tüketiminde en büyük payı sanayi (% 45) sektörü ve hizmetler sektöründe (% 29) almış, bu değerleri mesken (% 22) ile tarım ve diğerleri (% 4) ile  takip etmiştir

3.3. NSEB kapsamında enerji performans yönetmeliğinin incelenmesi

NSEB kapsamı belirlendikten sonra, aşamalı olarak planlanan uygulama hedeflerine göre mevut Enerji Performans Yönetmeliğine ek olarak yönetmelikte revizeler yayınlanmıştır. Bu yönetmelikte, Madde 23’te görüldüğü üzere NSEB tanımı yapılmıştır. Ardından bu tanımın uygulanması zorunlu hale gelen inşaatların enerji kriterleri belirlenmiştir.

Şekil 18: Binalarda enerji performansı yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik.    Kaynak: (Resmi Gazete, Sayı: 31755)

Ardından maddelere ek olarak çıkarılan, yine ekte görüldüğü üzere “Geçici Madde 6” da belirlenen gerekli; %10 enerji üretiminin %5’e çekildiği ve 2000 metrekare üzerindeki inşaatlarda geçerli kuralının, 5000 metrekareye 2025 yılına kadar değiştirildiği gözlemlenmektedir. Bu değişimin aşamalı NSEB yol haritası kapmasında yapıldığı düşünülmektedir.

  1. Değerlendirme ve Sonuç

 Binalarda enerji verimliliğinin arttırılması, enerji tüketimini azaltmak ve yenilenebilir enerjinin üretimi artırmak için büyük bir fırsat sunmaktadır. Binalar, Avrupa ve Ülkemizde 2020 ve 2030 iklim ve enerji hedeflerinin içerisinde yer almaktadır. İnşaat sektörü, iklim değişikliğinin azaltılmasına katkıda bulunabilir, aynı zamanda sera gazı emisyonunun azalmasında ve maliyetlerin düşürülmesinde etkili olur. Ayrıca enerji düzeyinin iyileştirilmesi gibi de birçok başka fayda sağlayabilir.

Bu çalışma öncelikle, enerji tüketiminin ve doğurduğu sonuçların önemini vurgulayarak başlar. Ardından Avrupa’da EPBD üye ülkelerin ve ülkemizin de kabul gördüğü NZEB kavramının oluşmasını ve tanımlarını anlatmaktadır. Daha sonra, GIZ (Uluslararası İş birliği Topluluğu) ve Türkiye iş birliği ile oluşan NSEB kavramının; aşamaları, belirleyici faktörleri ve uygulama alanları olarak detaylı olarak incelemektedir. Ardından, NSEB kapsamında planlanan uygulamaların yorumlanabilmesi adına Çevre ve Şehircilik Bakanlığının paylaştığı “Sektörlere göre nihai enerji tüketimi” verileri incelenmiştir. Son olarak ise, NSEB stratejileri için oluşturulan ve revize edilen “Binalarda enerji performansı yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik” incelenmiştir.

Ardından çıkarım olarak:

Türkiye’de belirlenen “neredeyse sıfır enerjili binalar” kavramı, günümüzde dünya genelinde oldukça popüler olan ve enerji tasarrufu sağlamayı amaçlayan bir yapı tasarım kriteridir. Bu tip binalar, kendilerini doğal kaynaklardan yerinde veya yakınında yeterli miktarda enerji sağlayacak şekilde tasarlandıklarından, neredeyse hiç enerji harcamadan işlev görebilirler.

“Neredeyse sıfır enerjili binalar”, öncelikle ısıtma, soğutma ve ilave enerji ihtiyaçlarını karşılamak için doğal kaynaklardan yararlanmayı hedefler. Bu kaynaklar arasında güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, biyokütle enerjisi ve jeotermal enerji gibi alternatif enerji kaynakları bulunur. Bu tip binalarda, enerji tasarrufu sağlamak için ayrıca izolasyon, enerji verimli aydınlatma ve elektrikli ev aletleri gibi özellikler de kullanılır.

“Neredeyse sıfır enerjili binalar”, yapı tasarımı açısından oldukça ileri bir seviyeye sahiptir ve bu nedenle yüksek maliyetlerle birlikte gelir. Ancak uzun vadede bu yüksek maliyetlerin karşılığını enerji tasarrufu ve düşük bakım maliyetleri ile ödeyebilir. Ayrıca bu tip binalar, çevre dostu bir yapı tasarımı olmaları nedeniyle de dünya genelinde popüler hale gelmiştir.

Bu tip binaların Türkiye’de belirlenmesi, ülkenin enerji tasarrufu ve çevre dostu yapı tasarımına olan ilgisinin ve oluşan zorunlu gereksinimin bir göstergesidir. Türkiye’de bu tip binaların yaygınlaşması, ülkenin enerji verimliliğini artıracak ve aynı zamanda çevreye daha az zarar vermesini sağlayacaktır. Bu nedenle Türkiye’de “neredeyse sıfır enerjili binalar” kavramının benimsenmesi önemlidir.

“Neredeyse sıfır enerjili binalar” kavramının benimsenmesi, Türkiye’de yapı tasarımı alanında da yeniliklere ve ilerlemelerin gerçekleşmesine neden olacaktır. Bu tip binaların yapılması için öncelikle mevcut binaların enerji verimliliğini artırmayı hedefleyen yenilikçi yapı malzemeleri ve teknolojilerin kullanılması gerekir. Bu nedenle Türkiye’de bu alanda çalışan firmalar ve müteahhitler, bu konuda dünya genelindeki gelişmeleri takip etmeli ve kendilerini sürekli geliştirmelidir.

Ayrıca “neredeyse sıfır enerjili binalar” konusunda Türkiye’de yeterli bilgi ve deneyim birikimine sahip olan uzmanların da desteklenmesi gerekmektedir. Bu uzmanlar, bu tip binaların yapımındaki zorlukları ve önlemlerini iyi bilir ve bu binaların yapımında deneyim sahibidir. Bu nedenle Türkiye’de “neredeyse sıfır enerjili binalar” kavramının benimsenmesi için bu uzmanlardan destek alınması önemlidir.

“Neredeyse sıfır enerjili binalar” kavramının benimsenmesi ve yaygınlaştırılması, Türkiye’de enerji kullanımı açısından da önemlidir. Bu tip binaların yapılması, ülkenin enerji tüketimini azaltacak ve aynı zamanda ülkeye dışarıdan enerji ithalatına ihtiyaç duyulmasını azaltacaktır. Bu nedenle Türkiye’de “neredeyse sıfır enerjili binalar” kavramının benimsenmesi, ülkenin enerji güvenliğini de artıracaktır.

Sonuç olarak, Türkiye’de “neredeyse sıfır enerjili binalar” kavramının benimsenmesi önemlidir. Bu tip binalar, çevre dostu bir yapı tasarımı olmaları nedeniyle dünya genelinde popüler hale gelmiştir ve Türkiye için de önemli avantajlar sağlayacaktır. Bu nedenle Türkiye’de bu tip binaların yapımına destek olacak yatırım teşviklerinde bulunmalı ve artırılmalıdır.

“Neredeyse sıfır enerjili binalar, kendini doğal kaynaklardan yeterli miktarda enerji sağlayacak şekilde tasarlandıklarından, neredeyse hiç enerji harcamadan işlev görebilirler. Bu nedenle bu tip binalar, enerji tasarrufu sağlamak açısından oldukça önemlidir”

Enerjili verimli binaların yaygınlaştırılması için aşağıdaki öneriler verilebilir:

  1. Enerjili verimli binaların yapımında yenilikçi yapı malzemeleri ve teknolojilerin kullanılması: Enerjili verimli binaların yapımında yüksek maliyetleri nedeniyle tercih edilmeyebilir. Ancak bu maliyetlerin karşılığını enerji tasarrufu ve düşük bakım maliyetleri ile ödeyebilir. Bu nedenle enerjili verimli binaların yapımında yenilikçi yapı malzemeleri ve teknolojilerin kullanılması önemlidir.
  2. Enerjili verimli binaların yapımında uzman desteğinin sağlanması: Enerjili verimli binaların yapımında zorluklar ve önlemler bulunur. Bu nedenle enerjili verimli binaların yapımında deneyimli uzmanların desteğinin alınması gerekir. Bu uzmanlar, bu tip binaların yapımındaki zorlukları ve önlemlerini bilirler ve bu binaların yapımında deneyim sahibi oldukları için kolaylık sağlarlar.
  3. Enerjili verimli binaların yapımı için kolaylaştırıcı önlemlerin alınması: Enerjili verimli binaların yapımı için yasal mevzuat ve kuralların belirlenmesi ve mevcut kuralların geliştirilmesi hatta geleceğe yönelik Avrupa’nın yaptığı gibi hedefler koyulması mümkünse bu hedeflerin gerçekçi olması gerekmektedir. Bu kurallara uygun binaların yapımında bilinçlendirme gerekir. Ayrıca bu tip binaların yapımı için vergi indirimleri ve diğer teşviklerin sağlanması da faydalı olabilir.
  4. Enerjili verimli binaların faydalarının vatandaşlar tarafından bilinmesi: Enerjili verimli binaların yapımı için vatandaşların ilgisini çekmek ve onları bu tip binaları tercih etmeye teşvik etmek gerekir. Bu nedenle enerjili verimli binaların faydalarının vatandaşlar tarafından bilinmesi önemlidir. Bu faydalar arasında enerji tasarrufu, düşük bakım maliyetleri ve çevre dostu olma özelliği de taşır. Ayrıca, enerjili verimli binaların kullanımının yaygınlaştırılması, ülke ekonomisi için de olumlu bir etki yaratabilir. Örneğin, enerji tasarrufu sağlanarak daha düşük enerji faturaları ve düşük bakım maliyetleri sayesinde vatandaşların harcama gücü artabilir. Bu da ekonomik büyümeye katkıda bulunabilir. Ayrıca bu sayede enerjili verimli binaların yaygınlaştırılmasıyla, bu tip binalarda yaşayan veya çalışan insanların yaşam kalitesini artırmak da önemlidir.
  5. Enerjili verimli binaların yaygınlaştırılması için son olarak, bu tip binaların yapımı ve kullanımının çevre dostu olması da önemlidir. Enerjili verimli binalar, enerji tasarrufu sağladıkları için daha az karbondioksit emisyonu yapar ve bu sayede hava kirliliğini azaltarak çevreye dost olurlar.

Bununla birlikte, gelecekteki politikalarda birçok konunun dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. Ülkeler, yapı sektöründen kaynaklanan potansiyel enerji tasarruflarından yararlanmak için bu kapsamda oluşması gereken belirli yaklaşımları daha fazla benimsemelidir.

NSEB kavramının disiplinler arası durumu, alana dahil olan tüm paydaşlar arasında daha fazla iş birliğine ihtiyaç duymaktadır. Bağlantılı ekonomik sektörü, mimarları, mühendisleri, hatta halkın bilinçlenmesi için araştırmacıları, ekonomistleri ve politikacıları etkilemektedir.

Ülkemizde aşamalı olarak planlanan NSEB kavramında, Uygulaması örnek gösterilen “1970’lerde başlayan planlama ancak düzene oturtuldu” (ÇŞİDB, NSEB rehber kitap 11-12), Almanya örneği gibi yaklaşımlarla, bu kalkınma planının içerisinde ve hedeflerinde yer almakta zorlanacağımızı ve uzun bir zaman olduğunu göstermektedir.

Bunların yanında NZEB tanımlarında dünyada doğan farklılıkların ihtiyaçtan ötürü oluşması ve ülkemizde yapılan çalışmalarda bile farklı iklim bölgelerinde farklı ihtiyaçların olduğunun ortaya çıkmasıyla, uygulamada net kararlar alınamaz hale gelmesi beklenmektedir. Bu sebeplerden ötürü sürecinde çözümlenmesi yerine uzatılmaya gidileceği ve bunun bir zarara yol açacağı düşünülmektedir. Örnek olarak Yönetmeliğe eklenen, 2.000 metrekare üzeri yapılacak inşaatlarda %10 enerji üretim şartı, hem uygulamada ihtiyaçlar analiz edilmeden ortaya konulmuş hem de sonrasında belirsizlikler ve kalkınma planlamalarında hazırlıksızlık ve eksiklikten dolayı 2025 yılına kadar 5.000 metrekare sınırına ve %5 e düşürülmüştür.

Yine Çevre Şehircilik Bakanlığının paylaştığı, ‘’Nihai enerji tüketimi dağılımı’’ verileri dikkate alınarak planlama da alınacak yönetmelik ve uygulamada teşvik gibi unsurlarda detaylandırma yapılmasının daha optimum çözümlere kapı açacağı düşünülmektedir.

 

Kaynakça

Çakmanus, İbrahim. «Yaklaşık Sıfır Enerjili Binalar ve Enregre Tasarım.» (2016).

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı. Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar (NSEB) İçin Rehber Kitap. Ankara: Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2020.

—. Sektörlere Göre Nihai Enerji Tüketimi. Ankara: Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2021.

D’Agostinoa, Delia ve Livio Mazzarella. «Whas is a Nearly Zero Energy Buildibg? Overview, implementation and comparison of definitions.» Journal of Building Engineering (2021): 200-212.

D’Agostino ve PaoloBertoldi BarbaraCuniberti. «Energy consumption and efficiency technology measures in European non-residential buildings.» Energy and Buildings (2017): 72-86.

European  Comission. «EU Buildings Factsheets.» 2013. https://ec.europa.eu/energy/eu-buildings-factsheets_en. 18 12 2022.

—. Taking stock of the Europe 2020 strategy for smart, sustinable and inclusive growth. Brussels, 2014.

European Commission. «Energy performance of buildings directive.» 2018. https://energy.ec.europa.eu/topics/energy-efficiency/energy-efficient-buildings/energy-performance-buildings-directive_en. 18 12 2022.

—. «GREEN PAPER, A 2030 framework for climate and energy policies .» 27 03 2013. https://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=COM:2013:0169:FIN:en:PDF. 18.12.2022 2022.

Eurostat. «EU energy consumption plummeted in 2020.» 2020. https://ec.europa.eu/eurostat/web/products-eurostat-news/-/ddn-20211221-1. 18 12 2022.

—. European System of Accounts – ESA 1995, Office for Offical Publications of the European Communities. Luxembourg, 1996.

Kınay, Uğur ve Murat Bayram. «Binalarda Enerji Performansı Direktifi Doğrultusunda Avrupa Birliği Üye Ülkelerinin NZEB Çalışmaları ve Türkiye İncelemesi.» Tesiat Mühendisliği (2019): 21-26.

T.C Başbakanlık. «Binalarda enerji performansı yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik.» Sayı: 31755. Ankara: Başbakanlık Basımevi, 19 02 2022.