Bor Mineralli Tuğla: Yapı Malzemesi Olarak Potansiyeli

BOR MİNERALLİ TUĞLANIN YAPI MALZEMESİ OLARAK KULLANIMININ DEĞERLENDİRMESİ

MAHMUT ÇOLAK – 2023

 

 ÖZET

 

Bu makalede, bor mineralli tuğlanın yapı malzemesi olarak kullanılması incelenmiştir. Bor mineralleri, özellikle dayanıklılık, yüksek sıcaklık dayanımı ve ısı yalıtımı özellikleri nedeniyle inşaat endüstrisinde kullanılan bir malzemedir. Bu özellikleri, bor mineralli tuğlanın yapı malzemesi olarak kullanılması için uygun bir seçenek haline getirmektedir.

 

Makalede, bor mineralli tuğlanın üretimi, özellikleri, avantajları ve dezavantajları detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bor mineralli tuğlanın maliyeti, üretim sürecinin karmaşıklığı gibi durumlar vardır. Ancak, bu tuğlanın yüksek dayanıklılığı, yangın dayanımı, ses yalıtımı ve ısı yalıtımı özellikleri, yapı malzemesi olarak kullanımını cazip hale getirmektedir.

 

Çalışma ayrıca, bor mineralli tuğlanın çevresel etkileri ve sürdürülebilirliği de ele alınmıştır. Bor minerallerinin doğal kaynaklardan olduğu için, bu tuğlanın üretimi sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Ayrıca, makalede alternatif kullanılan tuğla çeşitleri de tartışılmış ve bor mineralli tuğlanın özellikleri ile karşılaştırılmış ve incelenmiştir.

Sonuç olarak, bor mineralli tuğlanın yapı malzemesi olarak kullanımı, bazı avantajları ve dezavantajları olsa da, inşaat endüstrisi için uygun bir seçenektir. Ancak, bu malzemenin sürdürülebilirliği ve çevresel etkileri ve yaygınlaştırılabilirliği göz önünde bulundurulmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Bor mineralli tuğla, Tuğla, Bor minerali, Bor ve inşaat

 

  1. Giriş

Avrupa’da binalarda enerji tüketimi büyük bir endişe kaynağı seviyesindedir. Binaların bu enerji tüketiminin yaklaşık %40’ını oluşturduğu tahmin edilmektedir. Birincil enerji ve sera gazı emisyonlarının %36’sını da yine binalar kaynaklıdır (D’Agostinoa, 1). Bazı Üye Devletlerde bu pay %45’i bile aşarak inşaat sektörünü Avrupa’daki en büyük enerji kullanım sektörü haline getirmektedir.

Green Paper, A 2030 İklim Ve Enerji Politikaları Çerçevesi çalışmasında yayınlanan Avrupa’daki devletlerin enerji hedefleri:

Binaların birincil enerji tüketimini 2020 yılına kadar %20 oranında azaltmayı, yenilenebilir enerji üretimini %20 artırmayı ve sera gazı emisyonlarını 1990 yılındaki seviyelere göre %20 azaltma hedeflerini içeren 2007 İklim ve Enerji paketinden sonra, 2030 İklim ve Enerji çerçevesi tarafından yeni ve daha büyük hedefler ortaya konmuştur. (3-5)

Dünyada alınan yeni kararlar, son on yılda enerji kullanımı tasarrufunu teşvik etmek için teknik ve düzenleyici önlemler getirmeyi hedeflemiştir. Bunların uygulanması ise dünyada binalarda tasarruf artışı sağlamıştır. (Şekil 1a).

Şekil 1 : Avrupa düzeyinde birincil enerji tüketimi ve hedefler  kaynak: (Eurostat)

Tablolarda geçen birincil enerji tüketimi verileri; petrol, doğal gaz, kömür, odun gibi doğrudan tüketilebilen ve herhangi bir enerji dönüşümüne girmemiş enerji kaynaklarıdır. Nihai enerji tüketimi ise; toplam enerji kullanımında, tüketiciye ulaştırılan enerjiyi kapsar. Sektörlerdeki enerji tüketiminin toplamı olarak hesaplanır. Bunlar, sanayi, ulaşım, hizmet sektörü ve tarımı kapsamaktadır.

Sürdürülebilir mimaride yerel malzeme kullanımı, çevreye olan etkileri azaltmak ve daha sürdürülebilir bir yapı inşa etmek için önemlidir. Yerel malzemeler, inşaat sırasında taşınma maliyetlerini azaltarak enerji tasarrufu sağlar ve aynı zamanda yerel ekonomiye katkıda bulunur. Yerel malzemelerin kullanımı da mimari tasarımda bölgesel kültür ve gelenekleri yansıtmanın yanı sıra, yapıların çevreyle daha uyumlu hale gelmesine de yardımcı olur.

Yerel malzeme kullanımı, inşaat sırasında karbondioksit salınımını azaltarak çevresel etkileri en aza indirir. Malzemelerin taşınması için gereken yakıt tüketimi azaldığından, ulaşım maliyetleri düşer ve bunun sonucunda daha sürdürülebilir bir yapı oluşur.

“Yapılarda kullanılan malzemenin yakın çevrede bulunup bulunmadığı, üretim-inşa alanı arasında harcanacak enerjiden tasarruf etmek adına oldukça önemlidir (Willhilde 4).”

Türkiye, dünya bor rezervlerinin büyük bir bölümünü barındıran önemli bir bor üreticisidir. Bor mineralleri, Türkiye’nin batısında yer alan Kırka, Bigadiç ve Emet bölgelerindeki yataklarda yoğunlaşmıştır (Koç 18).

Bor, çeşitli endüstrilerde yaygın olarak kullanılan bir elementtir ve borlu cam, seramik, tekstil, çimento, boya, deterjan, tarım, nükleer enerji ve ilaç sanayi gibi birçok alanda kullanılır.

 

Şekil 2: Dünya Bor Rezervleri (2020).
Kaynak: Eti Maden, Bor Sektör Raporu 2021
Şekil 4: : Bor Tüketiminin Bölgelere Göre Dağılımı (%)
Şekil 3:  Bor Tüketiminin Nihai Kullanım Alanlarına Göre Dağılımı (2020) (Kaynak: Eti Maden, Bor Sektör Raporu 2021)

 

Türkiye, bor üretiminde dünya lideri konumundadır ve yıllık üretiminin büyük bir kısmını ihraç etmektedir (Çelik, Atila Gürhan, et al.).  Türkiye ve bor arasındaki ilişki, ekonomik ve stratejik öneme sahip bir konudur.

Borun Türkiye’de mimari yapı elemanı olarak kullanılması, yerli malzeme kullanımını artırarak yerli üretimi destekleyebilir, ekonomik gelişime katkı sağlayabilir, sürdürülebilir mimari tasarımı teşvik edebilir, dayanıklılığı artırarak kaynak kullanımını azaltabilir, enerji tasarrufu sağlayarak binaların daha sürdürülebilir hale gelmesine yardımcı olabilir.

2. Araştırmanın Amacı Ve Yöntemi

2.1. Amaç

Bu çalışmanın amacı, bor mineralinin Türkiye’de yapı malzemesi olarak kullanımını incelemek ve bu kullanımın sürdürülebilirlik kriterlerince değerlendirmesini yapmaktır. Makalede, borun mimari yapı elemanlarından tuğla olarak kullanımının özellikleri ve avantajları ele alınacak, yerli malzeme kullanımının önemi vurgulanacak ve sürdürülebilir mimaride kullanımının teşvik edilmesi için bor mineralli tuğla ile bilinen tuğlaların özellikleri ve kullanım alanları karşılaştırılacaktır. Ve bor mineralli tuğlanın ekonomi ve istihdama katkısı ve yerel üretimin desteklenmesi hakkında yorum getirilecektir. Bu çalışma, Türkiye’de yerli malzemelerin kullanımını artırmayı, sürdürülebilir mimaride borun kullanımını teşvik etmeyi hedeflemektedir.

 

2. Araştırmanın Yöntemi

 

Nitel ve nicel araştırma yöntemlerinden literatür taraması, verilerin değerlendirilmesi olan bu araştırmada,

Betimsel araştırma modeli kapsamında, bor ve yerel malzeme kullanımı kapsamında mevcut durumun araştırıması,

Bağıntısal araştırma modeli kapsamında, bor mineralinin inşaat uygulamasında incelenmesi ve kullanımlar ilişkisi,

Nedensel karşılaştırma modeli kapsamında, değişkenlerin etkisiyle farklılaşma gösteren birden fazla kullanımın birbirleriyle karşılaştırılması. .

Kapsamda, bor minerali ve kullanımı hakkında yerli ve yabancı literatür taranacaktır. Ayrıca bu doğrultuda bor mineralli tuğla üretimi denenmiş firmalardan veriler ve numunelerin test sonuçları kullanılacaktır.

Çalışmaının akış diyagramı yukarıda belirlenen doğrultuda ilerlemiştir.

3. Bor Minerali ve İnşaat

 

3.1. Bor hakkında bilgi

Bor mineralleri, Türkiye’deki en önemli doğal kaynaklardan biridir ve dünya çapında kullanılmaktadır (Avcı, 2014). Bor minerallerinin en önemli kaynağı Türkiye’nin batısındaki Eskişehir bölgesidir. Eskişehir’deki bor mineralleri, büyük ölçüde kernit ve tincalconit minerallerinden oluşur. Bunların yanı sıra, Türkiye’nin diğer bölgelerinde de bor mineralleri bulunmaktadır. Bor mineralleri, birçok endüstriyel uygulamada kullanılır. Özellikle cam üretimi, seramik üretimi, gübre üretimi ve tekstil sektöründe kullanılan bor mineralleri kullanılır (Yüce et.al, 2015).

Şekil 6: Rafine Bor Ürün Üretimi

 

Bor mineralleri, hem endüstriyel hem de tıbbi uygulamalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Endüstriyel olarak, bor mineralleri cam üretiminde, seramik üretiminde, emaye ve verniklerde, tarım ve hayvancılık sektöründe gübre olarak kullanılmaktadır. Ayrıca nükleer reaktörlerde soğutucu olarak da kullanılmaktadır. Tıbbi olarak ise bor minerallerinin antiseptik özellikleri nedeniyle  çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanıldığı (Yıldırım et al., 2019) gibi geniş kullanım alanları bulunmaktadır.

Bor minerallerinin Türkiye ekonomisi için büyük bir öneme sahip olduğu bilinmektedir. Türkiye, dünya bor rezervlerinin yaklaşık yüzde 72’sine sahiptir ve bor mineralleri ihracatı Türkiye’nin milli gelirinde önemli bir yer tutmakta olduğundan. Türkiye’deki bor üretimi inşaat sektöründe da önemli bir rol oynayabilir.

 

3.2. Bor mineralinin yapı malzemesi olarak kullanım alanları

Bor mineralleri, yapı malzemeleri ve inşaat sektöründe de kullanılmaktadır. Bor mineralleri, beton, çimento, yalıtım malzemeleri, cam ve seramikler gibi yapı malzemelerinin üretiminde kullanılan katkı maddelerinden biridir. Bor minerallerinin yapı malzemelerinde kullanımı, malzemelere dayanıklılık, yangın direnci, ısı yalıtımı ve ses yalıtımı gibi özellikler kazandırmaktadır (Yılmaz et.al, 2016).

Bor mineralleri ayrıca, inşaat sektöründe kullanılan yalıtım malzemelerinde de yer almaktadır. Bor mineralleri içeren yalıtım malzemeleri, yüksek ısıya dayanıklılık gösterir ve yanmaz özellikleri nedeniyle yangın güvenliği sağlar. Ayrıca, bor mineralleri ile üretilen yalıtım malzemeleri, ses yalıtımı özellikleri ile de tercih edilmektedir.

Yapı malzemelerinde BOR kullanımı; Enerji tasarrufu sağlar, Mukavemeti arttırır, Bakteri ve mantar oluşumunu engeller, Aleve karşı dayanıklılık sağlar, Bor atıklarının üretime kazandırılmasını sağlar, Üretim aşamasında açığa çıkan çevreye zararlı gaz emisyonunu azaltır (Eti Maden Enstitüsü).

Bu özelliklerinden dolayı bor, yapı malzemeleri sektöründe;

Şekil 7. Bor atık katkılı tuğlaların SEM görüntüsü Kaynak: (ÇELİK v.d., 2019)

Bor minerallerinin inşaat sektöründe kullanımı, sadece yapı malzemeleri ve yalıtım malzemeleri ile sınırlı değildir. Bor mineralleri, beton üretiminde kullanılan suya dayanıklı yapıştırıcı malzemelerin üretiminde de kullanılmaktadır (Kaplan et.al, 2019). Borik asit, beton üretiminde kullanılan suya dayanıklı yapıştırıcı malzemelerin üretiminde kullanılan bir bileşendir. Borik asit, betonda çatlak oluşumunu engelleyen bir etki sağlar ve suya dayanıklılık özelliği kazandırır.

Bor minerallerinin inşaat sektöründe kullanımı, çevre dostu bir yapı üretimine katkıda bulunmaktadır. Bor mineralleri içeren yapı malzemeleri, yüksek dayanıklılık ve yangın güvenliği özellikleri nedeniyle uzun ömürlüdür. Bu da inşaat sektöründeki malzeme israfını azaltır ve çevreye olumlu bir etki sağlar. Ayrıca, bor mineralleri ile üretilen yalıtım malzemeleri, enerji tasarrufu sağlayarak çevre dostu bir yapı üretimine katkıda bulunur.

 

3.3. Bor mineralli malzemelerin avantajları

Bor minerallerinin inşaat malzemelerinde kullanımı, birçok avantaj sağlamaktadır. Bunların başında, dayanıklılık ve uzun ömürlülük gelmektedir (Yıldırım et.al, 2020). Bor mineralleri, yapı malzemelerindeki kararlılığı artırarak, malzemelerin çatlamasını ve bozulmasını engeller. Bu özellikleri sayesinde, yapı malzemeleri uzun süre dayanıklı kalır ve inşaatların ömrü uzar.

Yangına karşı dayanıklılık sağlayan bir özellik kazandıran bor mineralleri ve bor mineralleri içeren yapı malzemeleri, yanıcı değildir ve yüksek sıcaklıklara dayanıklıdır. Bu nedenle, bor mineralleri içeren yapı malzemeleri, yangın riskinin yüksek olduğu alanlarda kullanılmaktadır (Kuru ve diğerleri, 2019).

Bor mineralleri ile üretilen yalıtım malzemeleri, enerji tasarrufu sağlar. Bu malzemeler, ısıyı tutarak, ısınma ve soğutma maliyetlerini düşürürler. Ayrıca, bor mineralleri içeren yalıtım malzemeleri, çevre dostudur ve geri dönüştürülebilir özelliklere sahiptir (Yılmaz et.al, 2016).

Bor minerallerinin inşaat sektöründe bir diğer avantajı, ses yalıtımı sağlamalarıdır. Bor mineralleri ile üretilen malzemeler, ses dalgalanmalarını absorbe ederek, gürültü seviyelerini azaltır (Yıldırım et al., 2019). Bu özellikleri nedeniyle, bor mineralleri içeren malzemeler, ses yalıtımı gerektiren alanlarda kullanılmaktadır.

Bor mineralleri ile üretilen cam ve seramik malzemeler, yüksek sıcaklıklara dayanıklıdır. Bu özellikleri nedeniyle, cam ve seramik endüstrilerinde yaygın olarak kullanılmaktadırlar (Karaağaç, 2020).

Türkiye, dünya bor rezervlerinin %70’ine sahip olduğu için bor mineralleri, ülkemizde önemli bir endüstriyel maden olarak kabul edilir. Bor mineralleri, Türkiye’de inşaat sektöründe de yaygın olarak kullanılmaktadır. Bor mineralleri içeren malzemeler, sürdürülebilir inşaat malzemeleri olarak kabul edilir. Bor mineralleri içeren malzemeler, yerel malzeme kaynaklarından elde edildiği için çevresel açıdan daha sürdürülebilir olabilirler. Yerel malzeme kullanımı, üretim sürecindeki enerji ve kaynak tüketimini azaltır ve taşıma maliyetlerini en aza indirir. Bu nedenle, yerel malzeme kullanımı, inşaat sektöründeki sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlar.

Ayrıca, bor mineralleri, enerji tasarrufu sağlamaları ve dayanıklı olmaları nedeniyle sürdürülebilir inşaat malzemeleri olarak kabul edilirler. Bor mineralleri içeren malzemeler, yapıların ömrünü uzatarak, kaynak tüketimini azaltır ve çevresel etkileri en aza indirir. Bor mineralleri içeren malzemelerin yangına karşı dayanıklı olmaları, binaların güvenliği için de önemlidir.

Sonuç olarak, bor mineralleri, inşaat sektöründe kullanılan malzemelerin dayanıklılığını artırarak, ömrünü uzatır ve enerji tasarrufu sağlar. Yangına ve sese karşı dayanıklı olmaları, bor mineralleri içeren malzemelerin tercih edilmesine sebep olmaktadır.

Türkiye’de bor mineralleri, inşaat sektöründe kullanılan sürdürülebilir malzemeler arasında yer alır. Bor mineralleri, yerel malzeme olarak kullanıldığı için çevresel açıdan sürdürülebilirliğe katkı sağlar. Ayrıca da, enerji tasarrufu sağlamaları, dayanıklı olmaları ve yangına karşı dayanıklı olmaları nedeniyle de tercih edilirler.

3.4.1. Bor mineralli tuğlanın özellikleri ve  diğer yapı elemanları ile karşılaştırılması

Bor mineralli tuğla, bor atığı, kolemanit ve tinkal gibi bor minerallerini içeren bir yapı malzemesidir. Bu malzemelerin kullanımı ile üretilen pomza tuğlaların kimyasal, fiziksel ve mekanik özellikleri optimize edilmiştir.
Burada üretim yapılırken hedeflenen amaç tuğladaki çimento ve zararlı maddeler yerine bor kullanımı aynı zamanda yangın, yalıtım, dayanıklılık ve geçirim gibi kriterlerde fayda aranmasıdır.

Şekil 8 ve 9: . Tuğla imalatı ve pişirilmesi.  Kaynak: (ÇELİK v.d., 2019)

 

Yapılan tuğla üretim çalışmaları incelendiğin de, Nevşehir bölgesi pomza cevheri kullanılarak elde edilen tuğlaların mühendislik özelliklerini ve kalitesini belirlemek amacıyla sektörde kullanılan düğer ürünlerle karşılaştırması yapılmıştır. Karşılaştırma analizinde, inşaat sektöründe örgü elemanı olarak sıklıkla kullanılan klasik tuğla (19x19x13,5 cm), sandviç tuğla (19x19x9 cm), gazbeton (25x60x20 cm), bimsblok (19x39x19 cm) ve üretilen perlit tuğlaların (5x10x20 cm) mühendislik özelliklerinin karşılaştırmalı analizi yapılmıştır.

Tablo:  . Farklı tuğla tiplerinin karşılaştırılması.

 

  1. Sonuç

Bu çalışmada, farklı tiplerde ve oranlarda bor kullanarak pomza tuğla üretilebilirliği araştırılmıştır. Bor Atığı, Tinkal ve Kolemanit kullanılmıştır. Bor Atık katkılı olarak üretilen tuğlaların en yüksek mukavemet değerlerine sahip olduğu fikri doğrulanmış çalışmalar incelenmiştir. Isıl iletkenlik analiz sonuçlarına göre; Tuğlalara uygulanan pres basıncı arttıkça ısıl iletkenlik değerlerinin yükseldiği görülmüştür. Sonuç olarak, Nevşehir asidik pomzası ile bor katkılı olarak üretilen tuğlaların, yapı sektöründe kullanılabilir olduğu görülmüştür.

Doğal olarak farklı tip ve oranlarda bor kullanılarak pomza tuğla üretilebilirliği araştırılmıştır. Belirlenen reçetelerde Bor Atığı, Tinkal ve Kolemanit kullanılmış bu sayede üretilen tuğlaların özellikleri belirlenmiş, en iyi mukavemet ve en düşük ağırlık değerini verdiği görülmüştür. Diğer taraftan, bor atık katkılı tuğlaların birim hacim ağırlık değerleri oldukça düşük olduğu görülmüştür.

Bununla birlikte belirlenen reçetelerin arasında ısı iletim katsayısı, su yalıtımı gibi değerlerine göre karşılaştırma yapıldığında da yine en iyi sonuçlar bor mineralli tuğlalardan elde edildiği belirlenmiştir. Isıl iletkenlik analiz sonuçlarına göre; Tuğlalara uygulanan pres basıncı arttıkça ısıl iletkenlik değerlerinin yükseldiği (kötüleştiği) görülmüştür. Isıl iletkenlik değeri bakımından en iyi değerler bor atık katkılı numuneden elde edilmiştir. Diğer katkılı tuğlalar (tinkal ve kolemanit) ise farklı özellikler bakımından daha iyi sonuçlar vermesine rağmen mukavemet bakımından daha düşük değerler vermiştir.

Ayrıca, bor atık katkılı tuğlada değişiminin 300-400 °C sıcaklıkta başladığı ve 800-900 °C sıcaklık civarında pişirilebileceği tespit edilmiştir. Sonuç olarak, Nevşehir asidik pomzası ile bor katkılı olarak üretilen tuğlaların, yapı sektöründe kullanılabilir olduğu görülmüştür.

BOR MİNERALLİ TUĞLANIN YAPI MALZEMESİ OLARAK KULLANIMININ DEĞERLENDİRMESİ çalışmasının sonucunda, bor mineralli tuğlanın diğer tuğla türleriyle karşılaştırıldığında avantajlı ve dezavantajlı yönleri olduğu belirtilmiştir. Ancak, Türkiye için sürdürülebilir bir seçenek olarak görülmektedir.
Bu tür tuğlalar, yapım sürecinde kullanılan hammaddenin bor mineralleri olması sebebiyle yangın dayanımı, mukavemet artışı, enerji tasarrufu, ısıl ve ses verimliliği konularında avantajlar sağlamaktadır. Ayrıca, bor minerallerinin yapısı gereği, malzemenin hidrojen bazlı olması da çevre dostu bir seçenek olmasını sağlamaktadır.
Bor mineralli tuğlalar, diğer tuğla türleriyle karşılaştırıldığında, üretim maliyetleri ve enerji tüketimi açısından daha yüksek maliyetli olabilirler. Ancak, bu dezavantajlar, sağladığı avantajlarla dengelenerek Türkiye’de sürdürülebilir bir seçenek olarak tercih edilebilir.

Sonuç olarak, bor mineralli tuğlaların yapımı, kullanımı ve geri dönüştürülmesi açısından çevre dostu bir seçenek olduğu ve Türkiye’de yaygınlaştırılabileceği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, bu malzemenin gelecekte daha yaygın olarak kullanılması ve geliştirilmesi için çalışmaların yapılması ve teşviklerin oluşturulması gerekmektedir.

 

 

KAYNAKÇA

  1. Aksoy, U. T. SANDVİÇ VE GAZBETON DUVAR UYGULAMALARININ ORTALAMA ISI GEÇİRGENLİK KATSAYISI VE ISI KAYBI ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN İNCELENMESİ. Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Fen Bilimleri Dergisi, 24(1), 277-290.
  2. Avcı, A. (2014). Türkiye’de Bor Mineralleri ve Ekonomik Önemi. Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, 29(3), 601-607.
  3. Çelik, Atila Gürhan, et al. “Bor katkılı pomza tuğla üretimi, fizikomekanik ve kimyasal özelliklerinin belirlenmesi.” Journal of Boron 4.2 (2019): 107-118.
  4. Celik, A. G., Depci, T., & Kılıc, A. M. (2014). New lightweight colemanite-added perlite brick and comparison of its physicomechanical properties with other commercial lightweight materials. Construction and Building Materials, 62, 59-66.
  5. ÇAĞLAR, H. (2021). Investigation of the effect of fly ash and boron waste additive on brick structure material. Türk Doğa ve Fen Dergisi, 10(1), 137-143.
  6. Çağrı, A. V. A. N., YILDIZ, H., & Emrullah, A. V. A. N. (2021). TUĞLA, BİMS VE GAZBETONUN ISIL VERİMLİLİK VE MALİYET AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI. Sürdürülebilir Mühendislik Uygulamaları ve Teknolojik Gelişmeler Dergisi, 4(2), 59-63.
  7. Çiğan, Ali, and Ruşen YAMAÇLI. “Doğal enerji, sürdürülebilir kalkınma ve mimarlık politikaları.” Düzce Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi 8.1 (2020): 554-571.
  8. ÇİMEN, S., ÇAĞLAR, H., ÇAĞLAR, A., & Ömer, C. A. N. (2020). Effect of boron wastes on the engineering properties of perlite based brick. Türk Doğa ve Fen Dergisi, 9(2), 50-56.
  9. D’Agostinoa, Delia ve Livio Mazzarella. «Whas is a Nearly Zero Energy Buildibg? Overview, implementation and comparison of definitions.» Journal of Building Engineering (2021): 200-212.
  10. ETİ MADENCİLİK. “Yeniliklerin elementi Bor malzemesnin kullanımı”.                                                           <https://www.etimaden.gov.tr/storage/uploads/2018/04/7.pdf > 29.03.2023 .
  11. European Commission. «GREEN PAPER, A 2030 framework for climate and energy policies .» 27 03 2013. https://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=COM:2013:0169:FIN:en:PDF. 28.03.2023 2022.
  12. Eurostat. «EU energy consumption plummeted in 2020.» 2020. https://ec.europa.eu/eurostat/web/products-eurostat-news/-/ddn-20211221-1. 18 12 2022.
  13. Kaplan, H., Altun, Ş., & Arslan, M. (2019). Bor Minerallerinin Beton Dayanımına Etkisi. Journal of Polytechnic, 22(1), 47-54.
  14. Karaagac, S. (2020). Bor Mineralleri ile Üretilen Cam ve Seramik Malzemeler. Ankara Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, 23(1), 1-10.
  15. Koç, Özlem. “BOR ATIKLARI, UÇUCU KÜL VE SİLİS DUMANIN İNŞAAT TUĞLASI ÜRETİMİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ.” Yıldız teknik üniversitesi, istanbul, 1997, Yüksek Lisans Tezi.
  16. Kuru, M. A., Ercan, B., & Yıldız, E. (2019). Bor Mineralleri İçeren İnşaat Malzemeleri ve Yangına Dayanıklılık. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Dergisi, 4(1), 22-28.
  17. ORHAN, M. “Bor Atıklarının Yapı Malzemesi Üretiminde Değerlendirilmesi Utilisation Of Boron Waste In The Production Construction Materials.«
  18. TUYAN, M. (2019). Atık Tuğla Tozunun Mineral Katkı Olarak Kullanımının Kendiliğinden Yerleşen Betonun Taze Hal, Mekanik ve Durabilite Özelliklerine Etkisi. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 23(2), 540-548.
  19. Yamık, A., et al. “Bor Atığının Tuğla Sanayinde Kullanılabilirliğinin Araştırılması, 2.” Uluslar Arası Bor Sempozyumu, Eskişehir (2004): 419-421.
  20. Yıldırım, E., Sağlam, M., & Kaynak, Ş. (2019). Bor Mineralleri ve Türkiye’deki Önemi. Journal of Academic Researches in Economics, 11(2), 230-242.
  21. Yılmaz, M., Kürkçü, N., & Taşdemir, M. (2016). Bor Mineralleri ve İnşaat Sektöründeki Uygulamaları. Eskişehir Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 9(1), 1-9.
  22. Yüce, A. E., & Güler, İ. (2015). Türkiye Bor Kaynakları. Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, 30(2), 63-76.